
Dayanışma için bir aradayız: Yaşasın 8 Mart!
Dayanışma için bir aradayız: Yaşasın 8 Mart!
‘Deprem, bir afet haline gelmeden önlenebilir. Kadına yönelik şiddet ve ev içi şiddet önlenebilir. Toplumsal cinsiyet eşitsizliği, önlenebilir. Ayrımcılık, önlenebilir. Hukuksuzluk, önlenebilir. Fakat maalesef mevcut düzende hepsi 7.7 şiddetindedir!’
Adalet, mücadele ve umudun kalmadığı noktada anlamını yitirir. Patriyarkal sistemde kadınların içindeki mücadele ateşi, şiddetsiz bir dünya için atılan somut bir gerçektir. Bu mücadele, geçmişte 8 Mart tarihiyle kıvılcımlanmış ve bugün yine 8 Mart’la birlikte büyüyen emsalsiz bir hareket haline gelmiştir. 6 ve 7 Şubat tarihlerinde meydana gelen Kahramanmaraş merkezli büyük afet, bir kez daha, her felakette olduğu gibi bu felakette de, kadınların sorunlarıyla yapayalnız bırakıldığı, afetten etkilenenlerin kendi kaderlerine terk edildiği ve ancak kendi imkanlarını kullanarak, el yordamıyla yaşananların üstesinden gelmeye çalıştıkları bir süreç olarak maalesef yine tarihteki yerini almıştır.
Bazen sadece ‘hayatta kalmak’ için, bazen sadece ‘var olduğu’ için, bazen de ‘yaşanan ayrımcılıklara karşı bir duruşu olduğu’ için mücadele vermek zorunda bırakılan kesimin yine biz kadınlar olduğunu biliyoruz. Sistemin dayatmaları, yıkıcı ve şiddetli felaketlerin yaşanmasını görmezden gelmekte… Bu nedenle bizler de bu süreçte toplumsal cinsiyete duyarlı afet yönetiminin uygulanmasının önemini ve gerekliliğini bir kez daha vurguluyor ve savunuyoruz!..