KADAV Arapça-Türkçe Dillerinde İstihdam Etmek Üzere Ekip Arkadaşını Arıyor

Kadınlarla Dayanışma Vakfı (KADAV) 1999 yılında toplumsal cinsiyete duyarlı afet dayanışması grubu olarak oluşan, 2001 yılında vakıf statüsünde İstanbul’da kurulan bağımsız, feminist bir kadın örgütüdür. Toplumsal cinsiyet eşitsizliğine dayalı ayrımcılık, şiddet ve kadın yoksulluğu ile mücadele eder.  KADAV, kimsenin cinsiyeti nedeniyle ayrımcılık ve şiddete maruz bırakılmadığı, ataerkil tahakküm mekanizmalarının sona erdiği, doğa ve emek sömürüsünün ortadan kaldırıldığı bir yaşam için çalışır.  

Hak temelli ve katılımcı savunuculuk perspektifiyle, toplumsal cinsiyet eşitsizliğine dayalı ayrımcılık, şiddet ve kadın yoksulluğuyla mücadele etmek, gönüllüleri ve katılımcılarının cinsiyet eşitliği yönünde düşünsel dönüşümü ve dayanışma ilişkileri geliştirmelerine katkı sunmak, kaynaklara ve kamu hizmetlerine erişimlerini kolaylaştırmak amaçları doğrultusunda hareket eder. KADAV, toplumsal cinsiyet eşitsizliği sonucu her türlü ayrımcılığa uğrayan kadınları kapsayan programların uygulanmasının yanı sıra, kuruluş amacının devamı olarak, doğal ve insan eylemleriyle gelişen ekolojik yıkımlar, savaşlar gibi her çeşit afetten etkilenen ve çok faktörlü ayrımcılığa maruz bırakılan kadınları önceler. Ana hedef kitlesi çocuklar olmamakla birlikte, cinsiyetçi toplumsal yapının bir sonucu olarak ortaya çıkan bakım yükü, çocukların cinsel istismarı ve çocuk işçiliği gibi konular çerçevesinde çocuklar da hedef grubuna dahildir. 

KADAV temel olarak şu çalışma ilkelerini benimser:
KADAV, feminist yöntemlerle çalışan bir örgüttür. Çalışmalarının her aşamasında açıklık, şeffaflık ve hesap verilebilirliği benimser, kurumsal işleyişini bunları sağlayacak şekilde düzenler. Her türlü faaliyetinin tüm hak alanlarına duyarlı olmasını sağlar; sınıf, yaş, din, etnik köken, milliyet, cinsiyet kimliği ve cinsel yönelim, medeni durum, dil ve benzeri faktörlere dayalı her türlü ayrımcılığa, militarizme ve şiddet içeren her türlü politika, söylem ve eylemlere karşıdır. Çalışmalarını yatay yapılarla, hiyerarşik olmayan yöntemlerle yürütmeye ve KADAV bünyesindeki herkesin eşit düzeyde çalışmasını sağlamaya gayret eder. Kolektif çalışma ilkesini benimser.

KADAV, yukarıda belirtilen ilkeleriyle uyumlu çalışacak “Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele ve Şiddetten Koruma Çalışmaları” kapsamında aşağıda belirtilen pozisyonlarda tam zamanlı olarak görev alacak çalışma arkadaşları arıyor.

 

Tercüman

  • İlan Kapanış Tarihi: 31.07.2023
  • Pozisyon Süresi: 6 Ay
  • Çalışma Şekli: Tam Zamanlı
  • Yer: İstanbul
  • Başvuru Kodu: UNW – Tercüman Başvuru

KADAV, İstanbul’da ikamet etmekte olan ve “Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele ve Şiddetten Koruma” kapsamında yapılacak çalışmada Arapça-Türkçe dillerinde Tercüman olarak sorumluluk alacak bir ekip arkadaşı arıyor. Pozisyon tam zamanlı olarak ofis çalışması gerektirmektedir.

Sorumluluklar

  • Vaka çalışmasının sürdürülebilmesi için Arapça konuşan Suriyeli mültecilerle yapılacak tüm yüz yüze, çevrimiçi görüşmeler veya telefon görüşmelerinde eş zamanlı sözlü tercüme sağlamak
  • Gerekli durumlarda vaka çalışanları ile birlikte tercüman olarak danışana eşlik etmek
  • Vaka yönetim sürecinde, Arapça konuşan danışanların Arapça yazılmış olan ilgili belgelerinin yazılı tercümesini yapmak;
  • Proje süresince üretilecek duyuru, görünürlük materyalleri için Arapça çeviri desteği sağlamak
  • Arapça tercüme konularında, ilgili diğer iş ve görevleri yerine getirmek
  • Vaka yönetiminde mesleki ve etik ilkelere bağlı, her türlü ayrımcılık ve damgalamadan uzak, insan haklarına saygılı, başvuranın mahremiyet hakkını koruyan bir biçimde ve kültürlerarası farklılıkları gözeterek çalışmak

Aranan Özellikler

  • Türkçe ve Arapça dillerinde ileri düzeyde okuma, anlama, konuşma ve yazma becerilerine sahip olan,
  • Tercihen Kürtçe ve Farsça dillerinde temel seviyede iletişim kurabilen,
  • Tercihen, toplumsal cinsiyete dayalı şiddet ve mülteci alanındaki sivil toplum alanında (profesyonel veya gönüllü olarak) en az 1 yıllık deneyimi olan,
  • En az 1 yıl benzer pozisyonlarda çalışmış,
  • Tercihen, Psikososyal Destek Projeleri kapsamındaki aktivitelerde çalışmış,
  • Temel bilgisayar becerilerine (Microsoft Office) sahip
  • Ekip çalışmasına yatkın,
  • KADAV’ın yönetim yapısına ve ilkelerine uyumlu çalışabilecek,

Adaylar, özgeçmişlerini ve başvuru motivasyonlarını özetledikleri bir e-maili  “UNW- Tercüman Başvuru” başlığıyla info@kadav.org.tr adresine göndererek başvurabilirler.

İlk değerlendirme neticesinde yalnızca ön elemeyi geçen adaylar ile iletişime geçilecektir.

17 Ağustos 1999’dan 6 Şubat 2023’e; deprem değil, tedbirsizlik canımızı alıyor…

Bugün 17 Ağustos ve Gölcük Depreminin üstünden 24 yıl geçmiş… 99 Gölcük Depreminden sonra ülkemizde irili ufaklı pek çok deprem daha yaşandı ve yaşanıyor…

İster konunun uzmanı olsun, ister olmasın herkes biliyor ki, Türkiye bir deprem ülkesi… Eski başbakanlardan Süleyman Demirel bu konuyu “altımız çürük” olarak ifade etmişti.

Evet, altımız çürük, deprem uzmanları bas bas bağırıyorlar; uyarıyorlar ama duyuluyor mu? İşte bu tartışılır!

Neredeyse çeyrek asır önce yaşanan ve resmi verilere göre 18.000 canımızı kaybettiğimiz, binlerce binanın da yıkılmasına sebep olan afetten hiç ders almamış olacağız ki, bu yıl 6 Şubat’ta yaşanılan ve asrın felaketi olarak adlandırılan Kahramanmaraş merkez üslü depremde ne yazık ki hiçbir şeyin değişmediğini görmüş olduk. Gelişen teknolojiye rağmen her şey eskisi gibi hatta eskisinden daha da kötü… Özellikle yeni ve lüks binaların yıkılması, 24 yıl önceki depremden hiç ders çıkarmadığımızın bir kanıtı olarak karşımızda durmakta… Hani bir söz vardır: “Tarih tekerrürden ibarettir, ders alınsaydı hiç tekerrür eder miydi!” diye. Evet, hiç ders almamışız maalesef. Halbuki 1999 Marmara Depreminin fenomeni haline gelen ve “Deprem Dede” adıyla anılan Ahmet Mete Işıkara da her konuşmasında “deprem insanları öldürmez, binalar öldürür” derdi. Ama kim ne derse desin biz bildiğimizi okuruz mantığıyla ve olur olmaz yerde mantar gibi biten binalarla donattığımız şehirlerin yerle bir olduğuna bir kez daha şahit oluyorduk.

Depremden korkulur! Bu da çok normal insani bir duygudur, özellikle bizim ülkemizde meydana gelen depremlerden sonraki olağanüstü can ve mal kayıpları karşısında… Oysa en şiddetli depremlerde bile can ve mal kaybı olmayabilir. Bu da bilimsel verilere dayalı, canlıları ve doğayı korumayı önceleyen bir kentsel planlama, binaların doğru yerlere güvenli şekilde inşa edilmesi, toplanma alanlarının afetlere göre ayarlanması ve insanların deprem konusunda bilinçlendirilmesiyle mümkündür.

Her yıl 17 Ağustos’un yıldönümü için bir şeyler karalamaya çalışırken, 1939 Erzincan Depreminden sonraki en büyük deprem derdik ancak, Kahramanmaraş Depremi neredeyse hepsini unutturacak şiddet, can kaybı ve yıkımla tüm ülkeyi şoka uğrattı. Elbette yaşanılan ve bizlerde derin izler bırakan depremleri unutmayacağız ve unutturmayacağız asla ama hakikaten bu deprem ve deprem sırasında yaşananlar bizleri dehşete düşürmeye yetti de arttı…

KADAV 24 yıl öncesinde bölgede yaptığı çalışmalardan edindiği deneyimle, bu büyük depremin hemen sonrasında hızla örgütlenip Hatay’a, psikosoyal destek verecek seçilmiş ve eğitilmiş gönüllüler, bir sosyal hizmet uzmanı, bir avukat acil ihtiyaç duyulacak malzemelerle derhal bölgeye gidip yerel halkın yardımıyla da çadırlar ziyaret edilerek kadınların sorunları dinlenmiş ve ihtiyaç malzemeleri dağıtılmıştı.

Elan bu çalışmalar daha kapsamlı bir şekilde sosyal hizmet uzmanımız ve gönüllüler tarafından devam ettirilmektedir…

Afetsiz günler dileğiyle…

Arapça-Türkçe Dillerinde Tercüme Hizmeti Verecek Ekip Arkadaşı Arıyor

Kadınlarla Dayanışma Vakfı (KADAV) 1999 yılında toplumsal cinsiyete duyarlı afet dayanışması grubu olarak oluşan, 2001 yılında vakıf statüsünde İstanbul’da kurulan bağımsız, feminist bir kadın örgütüdür. Toplumsal cinsiyet eşitsizliğine dayalı ayrımcılık, şiddet ve kadın yoksulluğu ile mücadele eder.  KADAV, kimsenin cinsiyeti nedeniyle ayrımcılık ve şiddete maruz bırakılmadığı, ataerkil tahakküm mekanizmalarının sona erdiği, doğa ve emek sömürüsünün ortadan kaldırıldığı bir yaşam için çalışır.  

Hak temelli ve katılımcı savunuculuk perspektifiyle, toplumsal cinsiyet eşitsizliğine dayalı ayrımcılık, şiddet ve kadın yoksulluğuyla mücadele etmek, gönüllüleri ve katılımcılarının cinsiyet eşitliği yönünde düşünsel dönüşümü ve dayanışma ilişkileri geliştirmelerine katkı sunmak, kaynaklara ve kamu hizmetlerine erişimlerini kolaylaştırmak amaçları doğrultusunda hareket eder. KADAV, toplumsal cinsiyet eşitsizliği sonucu her türlü ayrımcılığa uğrayan kadınları kapsayan programların uygulanmasının yanı sıra, kuruluş amacının devamı olarak, doğal ve insan eylemleriyle gelişen ekolojik yıkımlar, savaşlar gibi her çeşit afetten etkilenen ve çok faktörlü ayrımcılığa maruz bırakılan kadınları önceler. Ana hedef kitlesi çocuklar olmamakla birlikte, cinsiyetçi toplumsal yapının bir sonucu olarak ortaya çıkan bakım yükü, çocukların cinsel istismarı ve çocuk işçiliği gibi konular çerçevesinde çocuklar da hedef grubuna dahildir. 

KADAV temel olarak şu çalışma ilkelerini benimser:
KADAV, feminist yöntemlerle çalışan bir örgüttür. Çalışmalarının her aşamasında açıklık, şeffaflık ve hesap verilebilirliği benimser, kurumsal işleyişini bunları sağlayacak şekilde düzenler. Her türlü faaliyetinin tüm hak alanlarına duyarlı olmasını sağlar; sınıf, yaş, din, etnik köken, milliyet, cinsiyet kimliği ve cinsel yönelim, medeni durum, dil ve benzeri faktörlere dayalı her türlü ayrımcılığa, militarizme ve şiddet içeren her türlü politika, söylem ve eylemlere karşıdır. Çalışmalarını yatay yapılarla, hiyerarşik olmayan yöntemlerle yürütmeye ve KADAV bünyesindeki herkesin eşit düzeyde çalışmasını sağlamaya gayret eder. Kolektif çalışma ilkesini benimser.

KADAV, yukarıda belirtilen ilkeleriyle uyumlu çalışacak “Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele ve Şiddetten Koruma Çalışmaları” kapsamında aşağıda belirtilen pozisyonlarda tam zamanlı olarak görev alacak çalışma arkadaşları arıyor.

Pozisyon – Tercüman
  • İlan Kapanış Tarihi: 04.2023
  • Pozisyon Süresi: 04.2023 – 30.06.2023 (Sürenin uzatılma ihtimali mevcut)
  • Çalışma Şekli: Tam Zamanlı
  • Yer: İstanbul
  • Başvuru Kodu: UNW-A.1.4 Tercüman Başvuru

KADAV, İstanbul’da ikamet etmekte olan ve “Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele ve Şiddetten Koruma” kapsamında yapılacak çalışmada Arapça-Türkçe dillerinde Tercüman olarak sorumluluk alacak bir ekip arkadaşı arıyor. Pozisyon tam zamanlı olarak ofis çalışması gerektirmektedir.

Sorumluluklar

  • Vaka çalışmasının sürdürülebilmesi için Arapça konuşan Suriyeli mültecilerle yapılacak tüm yüz yüze, çevrimiçi görüşmeler veya telefon görüşmelerinde eş zamanlı sözlü tercüme sağlamak
  • Gerekli durumlarda vaka çalışanları ile birlikte tercüman olarak danışana eşlik etmek
  • Vaka yönetim sürecinde, Arapça konuşan danışanların Arapça yazılmış olan ilgili belgelerinin yazılı tercümesini yapmak;
  • Proje süresince üretilecek duyuru, görünürlük materyalleri için Arapça çeviri desteği sağlamak
  • Arapça tercüme konularında, ilgili diğer iş ve görevleri yerine getirmek
  • Vaka yönetiminde mesleki ve etik ilkelere bağlı, her türlü ayrımcılık ve damgalamadan uzak, insan haklarına saygılı, başvuranın mahremiyet hakkını koruyan bir biçimde ve kültürlerarası farklılıkları gözeterek çalışmak

Aranan Özellikler

  • Türkçe ve Arapça dillerinde ileri düzeyde okuma, anlama, konuşma ve yazma becerilerine sahip olan,
  • Tercihen Kürtçe ve Farsça dillerinde temel seviyede iletişim kurabilen,
  • Tercihen, toplumsal cinsiyete dayalı şiddet ve mülteci alanındaki sivil toplum alanında (profesyonel veya gönüllü olarak) en az 1 yıllık deneyimi olan,
  • En az 1 yıl benzer pozisyonlarda çalışmış,
  • Tercihen, Psikososyal Destek Projeleri kapsamındaki aktivitelerde çalışmış,
  • Temel bilgisayar becerilerine (Microsoft Office) sahip
  • Ekip çalışmasına yatkın,
  • KADAV’ın yönetim yapısına ve ilkelerine uyumlu çalışabilecek,

Adaylar, özgeçmişlerini ve başvuru motivasyonlarını özetledikleri bir e-maili 3 Nisan 2023 günü saat: 17:00’ye kadar “UNW-A.1.4 Tercüman Başvuru” başlığıyla info@kadav.org.tr adresine göndererek başvurabilirler.

 

Dayanışma için bir aradayız: Yaşasın 8 Mart!

Dayanışma için bir aradayız: Yaşasın 8 Mart!

‘Deprem, bir afet haline gelmeden önlenebilir. Kadına yönelik şiddet ve ev içi şiddet önlenebilir. Toplumsal cinsiyet eşitsizliği, önlenebilir. Ayrımcılık, önlenebilir. Hukuksuzluk, önlenebilir. Fakat maalesef mevcut düzende hepsi 7.7 şiddetindedir!’

Adalet, mücadele ve umudun kalmadığı noktada anlamını yitirir. Patriyarkal sistemde kadınların içindeki mücadele ateşi, şiddetsiz bir dünya için atılan somut bir gerçektir. Bu mücadele, geçmişte 8 Mart tarihiyle kıvılcımlanmış ve bugün yine 8 Mart’la birlikte büyüyen emsalsiz bir hareket haline gelmiştir. 6 ve 7 Şubat tarihlerinde meydana gelen Kahramanmaraş merkezli büyük afet, bir kez daha, her felakette olduğu gibi bu felakette de, kadınların sorunlarıyla yapayalnız bırakıldığı, afetten etkilenenlerin kendi kaderlerine terk edildiği ve ancak kendi imkanlarını kullanarak, el yordamıyla yaşananların üstesinden gelmeye çalıştıkları bir süreç olarak maalesef yine tarihteki yerini almıştır.

Bazen sadece ‘hayatta kalmak’ için, bazen sadece ‘var olduğu’ için, bazen de ‘yaşanan ayrımcılıklara karşı bir duruşu olduğu’ için mücadele vermek zorunda bırakılan kesimin yine biz kadınlar olduğunu biliyoruz. Sistemin dayatmaları, yıkıcı ve şiddetli felaketlerin yaşanmasını görmezden gelmekte… Bu nedenle bizler de bu süreçte toplumsal cinsiyete duyarlı afet yönetiminin uygulanmasının önemini ve gerekliliğini bir kez daha vurguluyor ve savunuyoruz!..